Skip to main content

Herkesi mutlu edemezsiniz, ama herkesi mutsuz edebilmek mümkün gerçekten. 22.104.- TL olarak belirlenen asgari ücret artışı bunu gösterdi. Tabi ki önceki yıllara nazaran oldukça sınırlı bir artış oldu ve ciddi tepki yarattı. Geçtiğimiz yıllarda seçim ekonomisi ve yüksek enflasyon nedeniyle asgari ücret artışı yüksekti ve bir şekilde piyasa bunu satın almış, şirketler zam oranları için asgari ücret üzerinden değerlendiriyordu.

Yüksek enflasyonun hâkim olduğu bir ortamda, asgari ücretteki düşük artış, işçilerin alım gücünü kuşkusuz daha da zayıflatacak. Alım gücünün düşmesi, iç talebin daralmasına yol açabilir. Tüketim azaldığında, ekonomik büyüme yavaşlayabilir ve daha geniş ekonomik sorunlar ortaya çıkarabilir.

Hem İşçi Hem İşveren Bedel Ödeyecek

İşveren açısından son yıllarda Türkiye’de asgari ücret kararları işveren maliyetlerini önemli ölçüde artırmıştı. Ancak bu yıl, asgari ücret artışı daha sınırlı olurken, geçmişte işverenlere sağlanan bazı sosyal güvenlik (SGK) teşviklerinin azaltılması bize şunu söylüyor. Hem işçi hem işveren bedel ödeyecek. 2008 krizinden beri uygulanan 5 puanlık işveren sigorta prim indiriminin 4 puana düşürülmesi konuşuluyor. Eylül 2024’te işveren tarafından ödenen Kısa Vadeli Sigorta Kolları Prim oranı, %2’den %2,25’e çıkarıldı ve SGK ve vergi teşviklerinde bir gerileme söz konusu olacak.

Piyasa Kendi Asgari Ücretini Belirliyor Ama Hangi Türkiye’de?

Türkiye’nin artık oldukça pahalı bir ülke olduğu malum. 2024’ün ortalarından itibaren şöyle bir gelişmeye şahit oluyoruz: Yeni işe başlayanlar ki çoğunluk üniversite mezunu olan bu çalışanlar asgari ücret ile çalışmayı kabul etmek istemiyorlar. Özellikle metropollerde kurumsal işverenler bu duruma rıza göstererek yeni işe alımlarda iş piyasasının talebine olumlu yaklaşıyor. Piyasada bu tutarın en düşük memur maaşına yakınlaştığı dolayısıyla 30.000 – 40.000 bandında olduğunu görüyorum. Bu durum yeni jenerasyonun kararlı duruşu ve serbest rekabet koşullarının oluşması demek.

Tabi ki bu hangi Türkiye için geçerli başka bir konu. Farklı farklı Türkiye gerçekleri var çünkü.